–Vardı gözlerinde günahların kahkahası yüzünde de törensel bir pırıltı ve eşliğinde masum dudakların gülümseyişi gizemli ve asi

‘Büyük bir zevkle günah işledim . 

ateş gibi sıcak bir kucakta,

kollar arasında günah işledim.

alev alev yanan hınçlı öfkeli kollar.’

                                                                         Füruğ Ferruhzad

    furug1


    Uzaktan geçen gemi dumanını göğüsüme doğru savururken, sigaramın dumanını içime çekip, ağdalı ağzımla gökyüzüne bir kahkaha fırlattım. Gelmişime geçmişime uçuşturduğum küfürler, saçlarıma dolandı. Büyük bir dalgayla içimin kabarması bir oldu. Nereden geliyor bu sıcaklık diye düşünemeden, kocaman hıçkırıklar dalgalara karşı geldi. Pişmanlığın üzerine yapışan karanlığı bir bir ağzıma alıp çıkardım.

    İniltilerle yalıları ağlattığım, köz patlıcan kokusunu yastıklara doldurduğum, ıslak saçları kül kül savurduğum gecenin, her bir anını balıklara yemledim.  Yemi alan balık su üstünde uzandı kaldı. Uzaktan gelen bir çift ayak sesi, çenemin çukuruna bulaştı. İçimin yırtmacına sığmaya çalışan cev-her, kendine ait yırtıklarla bedenimden uzaklaştı. Yırtık durmadı, olduğu yerden kalktı, bir de üstüne kanadı. Kanayan yere tükürük sürmeyi öğreten büyükbabam kocaman elleriyle denizin dibinden bir avuç tükürük çıkardı. Büyükbabamın tükürüğü bulaşınca yırtığa, yırtık eski haline ulaştı. Cev-her içimden geçmiş, onun parlaklığı tenimi delmiş, içimin fırtınası etrafa saçılan aydın tozları süpürmüş. 

   Cev-her olduğu yerde olduğu anda uzak geminin limanında, yarım kanatlı uçucunun kollarında felekten iki gece geçirmiş. Birinde ağzına kusup kayısı çıkarmış, birinde tenine yapışıp üzümüne bulaşmış. Cev-her aydınlıkla karanlığın sonunu sezmiş.

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir