” bir kadınım ben ve insan kadın olunca her şeyi unutur yüreğinin içindekinden başka”
Bugünün güncesi kadınlığın huzurunu bozan,
kadınlığı kendi içinde farklı durumlara sokan, aynı topraklarda farklı düşünceleri paylaştıklarımıza gelsin.
Bir yerlerde hata var! Bir yerlerde büyük cehaletin izleri var! Yaşadığımız toplum kendi içinde sürekli çelişmekte. Bir çok görüşün ayak ucundan asıldığı toplumda, kadın haklarının varlığını savunan ve kadına verilen değerin başarılı sonuçlara ulaştığını savunanları büyük bir nefretle kınıyorum. Bugün hala yolda yürürken kendimizi güvensiz hissetmemizin sebebini düşündüğümde, nefretim kat ve kat artmakta.
Kadın haklarının kendi içinde belli belirsiz varoluşunu savunan kişiler, günümüzde ayrıca kadın erkek eşitliğini de savunmakta. Eşitlik nedir? Eşitlik kimin içindir? Böyle bir ayrıma, böyle bir kelimenin varlığına ihtiyaç duyduğumuz için ayrıca yaşadığım toplumdan utanıyorum. Kadının doğurganlığından yararlanıp, bir çok yerde soy devamını sağlayan organa sahip olmasının verdiği değer, kadına verilen değer değildir! Ben bunu bilir bunu konuşurum.
Yakın çevremdeki gözlemler her geçen gün beni daha fazla düşündürtmekte. Kadınlarımızın hiç bir değer görmediği, üstüne üstlük bir çok konuda yargılandığı, tacizle, tecavüzle ve fiziksel şiddetle burun burun olduğunu izlemekteyim. Durum bu kadar vahimken, kadınlığın üzerine yapıştırılan hakaretleri söz konusu bile edemiyorum. Kadınını dört duvar arasına sıkıştırıp, kendini özgür bir güvercin sanan, korkunç akbabalarla baş başa olduğumuzu belirtmek isterim. Nerede bu akbabalar diyorsanız hemen açıklayayım… Kiminin evinde baba, kiminin evinde koooca, kiminin de hükümetnin başında!
Kadınım ben!
Kendime ayrı bir odam var benim
İstediğimi davet ederim yüreğime
Kadınım ben
Özgürlüğüm saçlarıma dolanmış kelebek kanatlarında.
İstersem uçarım göklerde
Kadınım ben!
Bacak aramda sakladığım çocukları kendime doğururum ancak.
Kadınım ben!
Kendimin kadını
