Bilinmeyen Kadın

“Ve bir kadın seni seviyorsa sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hisseder kendini onu yanıltma.” 

                                       Can Yücel

Yeryüzünde tüm duyguları zirvede yaşayan sevgisi, saygısı, mutluluğu, hüznü kendinden büyük olan kadın, karanlığın içinde tek aydınlıktır. Bu akşam gözyaşlarımı yanaklarımla buluşturup, akan burnumu içime çeke çeke Stefan Zweig- Bilinmeyen Bir Kadının Mektubunu okudum. Hani bir solukta okunan kitaplar vardır ya, öyle işte. 1922 yılında kaleme alınan kitabı Almanca aslından Ahmet Cemal çevirmiş. Cümlelerin tokluğuyla bir kez daha Stefan Zweig iyi ki geçmiş bu dünyadan dedim. 

Kitabı okurken Can Yücel’in bir şiiri aklıma gelmişti başlangıçta o şiirden bir alıntı yapmak istedim. 

Stefan Zweig kadınlığa verilmiş o özel duygu yoğunluğunu obsesifliğe çevirmiş bir kadın diliyle çok güzel anlatmış… Duygusal yoğunluk evet güzel. Biz kadınlar olarak duygulardan besleniyoruz fakat duyguları obsesifliğe çevirmemek için sınırını belirlemek gerekli. Yoksa bu küçük beden kırılıp dökülür. Kitabı okumanızı tavsiye ederken, bir vazo dolusu çiçeğinizin masanızdan eksik olmamasını diliyorum. Kanadınıza iyi bakın.