yankı

Ölümü bedenime çağırdığım şu günlerde, çaresizliğin ne demek olduğunu artık daha iyi anlıyorum. Bazı zamanlar, bazı yerlerin bir yerinde yapacak bir şey olmadığını bir şey yapamadığında anlıyorsun. Ha işte aynen öyle. Elimden gelen hiç bir şey yokken, ne  yapabilirim ki. Kendimi yaşatma arzusu bedenimden ayrılalı çok oldu. İçimde bir yerlerde kendimi yaşama bağlı hissetmiyorum. O yüzden bazı şeyleri duyduğumda çok garipsemedim. Zaten yaşama bu kadar bağlı olmayan birini yaşam neden kendinde tutsun ki dedim. Evet öyle oldu. Yaşamda çok geçmeden benden, bedenimden ayrılmak istedi. Olsun. Zamanı gelince ayrılınca titreyen küçük yüreğimden  kelimelerim kalır geriye. Ucu olmayan yerlerde uçururken bedenimi, siz yankılarsınız kelimelerimi. Gözyaşı akmasın sakın ben isteyerek gittim. Ben isteyerek kaçtım. Korkmayın bu bir canına kıyma arzusu değil. Yaşamın beni kendisinden fırlatıp atma biçimi. Bir kaçış değil, ele geçiriliş. Yaşayan kendisini ele geçiren bir kaç hücreyi önemsemediğinde yaşam kendisinden ayırıyormuş. Hıı yani bir bakıma mantıklı. Yaşanacak çok şey var daha cümlesi kıpırdanıyor kulağımda. Ama bunu ben istemiyorum. Yaşam ayırıyor beni. Yaşam fırlatıp atıyor.Zaten atmasa bile, vereceği zararları hayal dahi edemiyorum. Benim daha önce hiç yaşamadığım ve delicesine yaşamayı arzuladığım hisleri koparıp alacaksa benden, rahmim de çiçeklendiremeyeceksem mor menekşemi, ne anlamı kaldı yaşamın bir yerlerine tutunmaya. Ne anlamı var iki göğüsün benim olmasının. Ne anlamı var benim kimliğimin. Ne anlamı var yaşama arzumun. Böyle işte ya, düştüğüm çukurlar zamanın da veremediği acıları şimdi veriyor. Kendimi düşündüğüm yok inan ki, arkam endişelendiriyor beni. İnsanın sevdiği adamın yüzüne ellerini dayamayacağını düşünmek kanatıyor yaralarımı. Şimdi kendimden ayrı kendime iki kelime etmek istiyorum. Ayağa kalk ve bıraktığın yaşamı yaşam seni alana dek yaşamaya devam et. Öyle ayrıl ki yaşamdan, yaşam bile seni kendisinden ayırdığına inanamasın. Şimdi kalk ve gözyaşını yala.


                            2015/Kasım 

           “Geçmiş acıya bir armağan”

 

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir