Dip

Elbette zaman zaman yüreğim daralmıyormuşcasına neşeli görünüyorum, insan içinde aklım başımdaymış gibi konuşuyorum, dışarıdan bakıldığında keyfim tanrı bilir ne kadar yerinde. Oysa ruh, ölümcül uykusunu sürdürüyor, kalbin binbir yarası kanıyor.’

                                                                                                                               – Durdurulmayan Bir Kafa

 

Böyleydiiiiiiiiii,

  Bedenin arayıp bulamadığı,  hatta içinde bulunan ruhları dizginlemeye çalıştığı dönemlerde hissettiğim buydu.

Dışarıdan bakıldığında, aklım tam kafatasımın içinde bir yerlere hapsedilmiş duruyor sanılsa da akıl bedenimden ayrılıp, yeni yolların keşfine çıkmış…

Olmayan aklı doldurmak için epeyce uğraştım.

Patates alıp kafatasına yerleştirmek gibi bir şey değil bu.

Akıl işte!

 

Akıl…

Bir an gitti mi avazın çıktığı kadar bağır geri gelmiyor.

İstersen koş peşinden yakalamaya çalış, tabi bedeninin gücü varsa.

Akıl gitmeden önce bedeninin tüm enerjisini kullanır.

 Şöyle düşün, akıl kendi başına aslında o kadar güçlü değildir. Ona bir kaç enerji gerekli. Kafatasını yırtıp çıkmak sanıldığı kadar da basit değildir. Akılın arka cebinde taşıdığı bir jileti de yoktur. Bu yüzden akıl ‘Bedeninin enerjisinden faydalanan bir yaratıktır.’ Yani bedenin olmadan yalnız yaşayamaz akıl. Gitse gitse bir kaç ten uzağına uzanır, dilinle yalayıp yakalarsın.

Şimdi yaratık deyince endişelenmedim diyemeyeceğim. 

Eskiden gittiği an peşinden koşar onu yakalamaya çalışırdım.

Bir çok bedenin içine beni hapseder ve hızlıca yeniden uzaklaşırdı.

Şimdi öyle değil.

Onun nasıl bir yaratık olduğunu artık daha iyi biliyorum. Gittiği zamanlarda uzun süre gelmemesi için ona güzel temennilerde bulunuyorum. Böyle yaptığımda kısa sürede bedenimi yormaya geri geliyor.

Gelsin tabi.

Onun yokluğunda enerjimi topluyorum oradan, buradan, şuradan.

Yani uykudan.

O gelince yeni uçuşlarda yeni kanat çırpınışlarını öğretiyor bana.  

Öğretsin tabi.

İşi ne!

Gider gelir yeniden bulur beni.

Ben beklerim…

Akılsız kaldığında ruhunun bedeninden ayrılıp, akıllı olan başka bedenlere geçiş yaptığını görmek çok can  yakıcı olsa da, düştükten sonra tekrar uçabileceğini, bir süre içinde öğrenmiş oluyorsun.

Uçuşu hissettikten sonra yaşadığın düşüş bir önceki kadar derin olmuyor.

Yeni gelecek uçuşun hayalini kuruyorsun.

 

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir