çoccuukkk!

Denenmiş, denenmemiş ne kadar cümle varsa hepsini ağzımdan ayırmak için hazırlanıyorum. Bu bir düşün yansıması değil. Bir düşe ait olma hissi. Deneyeceğim cümleleri ağzımdan ayırmak için sıktığım dişler, gün batımında ağrı bırakıyor ruhuma.

Ruh…

Ruh deyip dinlendiğim gölge, aydınlığa parıldıyor. Geceye kapılma arzusuyla büyüleniyor içimdeki çocuk. İçime kalırsa, içimdeki çocuğu fırlatıp atasım var bir yerlere. Kavrulmuş şeker sürüyorum tenime. Yaşatıyorum çocuğu içimde. Büyümüyor çocuk. Olduğu yerde kalıyor. Kaldığı yere yetişiyor. Çocuğa sesleniyorum, şekere bulanmış tenimi ağzıyla sıyırıyor. 

Çocuk,

sıyırdığın ten, acının şekeri. Acının şekerinden çıkar beni.

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir