aldım başımı yastığa gömdüm, ya sonra? 

Susamıyor insan, bozguna uğramanın huzursuzluğundan çığlık basıyor yaraya. Gün batımında bir yudum umut içmenin düşleriyle ilerletiyor yaşamını…


Aslında bugün biraz başka şeylerden bahsetmek istiyorum. İnsan, yaşamının farklı zamanlarında, bazı nesne ya da canlılara olan bağlılığının acısını, biraz zaman geçtikten sonra hissedip, derin bir boşluğa ve hatta bir yalnızlığa giriyor. İçimizde büyüttüğümüz nesne ya da kişi aslında gerçekten içimizde bir yerde ve hatta olması gereken yerde mi? Bu düşüncelere zaman zaman sarılımıyor değiliz. İster istemez böyle sıkıntı içinde bir sorgulamaya giriyor insan. Sorgulamanın içinde dışında yakarışında yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Hal böyleyken yorgunluk alıp başını yastığa gömüyor.

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir