hani

‘Sana büyük acılar vereceğim, çünkü senin büyük sevinçler yaşamanı istiyorum.’images

Oruç ARUOBA

HANİ

   Acının binlerce çeşidi varken, bu sabah Oruç Aruoba’nın bu cümlesi bir çok yere götürdü beni.

   Fiziksel acı, soyut acı, tat acısı vs. hangi acılardan bahsediyor dedim. Bir çok acı olabilir diyerek düşüncelerimi sonlandırdım.

  Çünkü bir çok acı, acı kavramını dillendirdiği için, ağza basılan bir kaşık pul biber acısı da, yüreğe dokunan iki sesle aynı acı. Hangisinin ‘acı’ kavramına daha çok yakıştığını bilemedim ya neyse. Acı acıdır. İster yürekten al, ister ağzından. Acı her yerde her an acıdır. Oruç’un vereceği de sanırım bir kaç kelimenin birleşmesinden doğacak olan acı. İki kaşık pul biber acısına eş değer midir?

Bilemiyorum şuan ama acı acıdır. Bazı mutlulukları yaşamak, bazı olayları pozitifin eşiğine getirebilmek için tüm acıyı içine çekmek gerekiyor. Tıpkı elektrikli süpürge gibi. Önce büyük parçalar çekiliyor, çekilemeyen küçük parçalar hortum ayarları ile oynanarak çekilmeyi sağlıyor. Önce büyük acıları alacak beden, sonra küçük acıları çekecek içine. Küçük büyük ne fark eder uçucu diyorsan eğer doğru diyorsun. Her acı acının acıdan bütünleşmiş halidir. Dünyanın sonu olarak bilinen acılar var ya … Aslında onlar bir sonra ki acıya dayanmamızı sağlayan acılar. Sabah sabah ne çok acıdan bahsettim. Böyle melankolik yazılar içinde olduğum için çevremden binlerce tepki alıyorum. Uçucu ne pozitif kadınsın neden böyle yazıyorsun? 

   İçimden geliyor…

  Acı ile bütün olan bazı yerlerim var ve onlar benim böyle kelimeler biriktirmemi sağlıyor. İnanın acı acı ile birleşince büyük acı olmuyor. Acı bir parmak pul biberin acısı ile bir kaşık pul biberin acısına eşdeğer.

  Acı acıdır, acıyan yere sürülene kadar…

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir