darbeye girdi

Daha dur bugün delirmek için çok erken…

Yarın ülkeyi koyduğun yerde bulabilme hayali için çok geç…

Günün güncelerine dahi uyanmak istemediğim, karanlık günlerin kanlara bulandığı bir gündeyiz. Ülkece bütünlük,beraberlik için omuz omuza vermeye hazırken, yaşanan olaylar omzuma değen bir diğer omuzun derhal canını vermesini istiyorum. Yeri geldiğinde şehit düşen askerimiz için günlerce yas tutup, yürüyüşler yapan bir takım kişiler bugün kendi askerinin boğazını kesti. Darbe için vatanına ihanet ediyor he dedi pantolonuna taktığı kemeri çıkarıp bir güzel erlerimizi kırbaçladı! Böyle bir toplumun omuz omuza verip, ülke topraklarına sahip çıkmasını nasıl bekleyebiliriz ki… Bugün hükümetin başındakiler egolarının tatminsizliği sonucu yerel televizyon kanallarında ‘Başkomutanlığını’ basbas bağırırken, beyaz atletiyle televizyon karşısında tesbih çeken işe yaramazlar kesimi ‘ Helal olsun koçum’ diye dayanışma içine girdiler. Nerede insana verilen değer sorarım? Darbe niyetiyle şehire inen askerin suçu neydi de milletçe linç etme girişiminde bulundular. Oda yetmezmiş gibi, camiilerden sabah saatlerine kadar millete çağrı, meydanlarda toplanalım duaları eksik olmadı. Nerede laiklik? Nerede ayrılan din ve devlet işleri. Sarıklı hocalar iki dua sesine altlarındaki şalvarlara inat sakallarını kaşıya kaşıya doğru köprüye yöneldiler. Biri tuttu askeri diğeri kesti boğazını. Canilik,cehalet, aldı başını gitti. Yetmedi arkadan biri seslendi. ‘ Atın boğaza orospu çocuğunu’ be adam senin evladın yok mu? Asker bizim asker. Hani şehit verdik diye ortalığı ayağa kaldırırdın? Al işte bu askerde bizim… Nasıl vicdanın izin verir taşlarla erin üstüne atlamaya. Linç edene kadar dövmeye. Linç edilecek bir kesim varsa oda askerinin boğazını kesen, askerine zarar veren toplumdur. Sizin gibilerle aynı ülkede yaşadığım için, aynı vatandaşlığa bağlı olduğumuzu hissettiğim için utanıyorum. Bir toplumun bu kadar cehaletinden dolayı kin ve nefret kusuyorum. Geceden beri dinmeyen gözyaşlarım, askerlerimizin zalimce öldürüldüğü hatta katledildiği anları düşünmek dahi istemiyorum. Ülkenin geleceği geçmişe yapışmış. Cehalet, ıssızlık koyun sürüsünün peşinde. Ne dersem diyeyim. 15 Temmuz 2016 nın ilk darbe girişimi olarak tarihe kazındığını hissettim. Keşke cehalet bizi eski zamanların inancına götürmeseydi. Söyleyebileceklerim bu kadar. Dün gecenin izlerinde ise, kapanan köprüler, zorla yayın yaptırılan spiker, birde suçsuz yere can veren insanlar. Bunların tek bir suçlusu var er ya da geç hak yerini bulacak. Zalimlerin zalimi cehennemi boylayacak.

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir