Aradığınız şey tam da burada…
Durdukları yeri kendi içlerinde bir araya çevirmişlerdi. Başucumdaki kitabın sayfalarına doğru uzayan gövdeler, kitabı ele geçirdi. “Yer Altından Notlar” sesi avizemden kulağıma çarpa çarpa odanın her yerine yayılmaya başladı. Tanrı’nın adaletinden, insanlığın kendi içlerinden bir çok parçaya ayrılmasından bahsetmeye çalıştım.
Dinlemediler.
Sesleri, gövdelerindeki o korkunç dilleri öylece başucumda dönüp durdu. Kulağımın yanında fısıldamalar vardı.
Sonunda yatağımdan kalkıp mutfağa doğru yürümeye başladım. Fısıldamalar hiç gitmedi, kulağım onların arasına sıkıştı. Adım attığım zemin, soğukluğu bırakıp ateşe dönüştü. Arada kalmışlar birbirlerine daha da sıkı tutunup beni kendimden ayırmaya çalıştı. Başım, bacağım, dirseğim, dilim ne varsa şu bedene ait duvardaki yansımamda birbirinden ayrı parçalarla bana baktı. Uzun bir silüet saçlarıma asılıp kaldı. Saçlarıma tutulmuşluğun en garip haliydi. Tırnakları adete toprak kokuyordu.
…………….. devam edecek