Baloncuklu geceler masalı
Homurdanış,
Uykuya dalış.
” Gecenin bir yerinde, sessizlik bastırınca sokak lambasına kapandım yüzümü yastığın nemlenmiş yüzüne. Uzanmış bacaklarımı tavana dikip, üst komşunun tıkır mıkırını dinledim. Bir tabak kaç devrilişte kırılır analizi yaparken yanıma devrilip uyuyan adamın rüyalarını analiz ettim. Günün geceyle buluşma sanatını bir tabloda resimlesem nasıl renkler ortaya çıkardı diye düşünürken, tavandaki bacak huysuzluğundan ötürü atıverdi kendini. Avuç içimde o sevimsiz kaşıntı, parmak uçlarımda yorgunluğun gölgesi dolaşırken yine kendi kendime kendimle uğraştığım zamanlara girdiğimi hissettim. Neden kendimle kendim için böyle savaşlara giriyorum bilemezken huysuz bacağın ardı ardına huysuzluk oyunları ense ve sol omuz kaşıntısına sebep oldu. Neyseki yarın haftanın son günü diye düşünürken, yorulan gözlerden soldakini kirpiğinden tuttuğum gibi yapıştırıverdim elmacık kemiğine. Üst komşunun su borularından gelen sesler azıcık sidik sorunu yaşatsada kendimi kendimden kurtarıp sakinleştirmeye çalıştım. Devrilmiş adamın bir iki kıpırdanışı götürdü onu Ali Harikulade Diyarına… Sol göz uykuyu desteklerken huysuz bacaklar gece bekçiliğine başladı. Bir canlının kendisiyle uğraşması başka bir canlıyla uğraşmaktan daha zor. Ne nazı geçer, ne gazı. “
