git

GİT

Bir ucun

bir yüksekliğin

dibinin karanlığın…

Aydınlığın geçmişin,

özlemin ayrılığın…

Sarılmanın kaçışın,

son buluşun uçuşun

bakışın duruşun ya da savuruşun.

Akıtıp bağırışın,

hissedip susuşun,

bahsedip kaçışın…

Hangi birinin içindesin ey adam !

Hangi birinin dışına bağladın kendini ?

Hangi yamaca tırmanıp savurdun kendini gökyüzüne ?

Uç adam!

Yer gök senin değil mi?

Omuzlarında taşıdığın yük bensem eğer,

uç adam bir o yana bir bu yana…

Savur adam…

Savrul adam…

Sevebilirsin...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir